Şirketler grubumuzun kurucusu merhum Mecit Çetinkaya’nın 1912 yılında başlayan hikayesi, bir savaşın ortasında tüm ailesini ve aşina olduğu her şeyi kaybettiği bir ömrün ilk adımlarıyla başladı. Hayatının her bir detayının ülkemizin kaderiyle kesiştiği bu hikayede, babamız Mecit Çetinkaya’yı zamanla bir devlet yetimhanesinden, iki aile değiştiren beş yaşında evlatlık bir çocuğa, oradan da denizcilikle tanışıp sahip olduğu denizcilik kültürü ve mirasını taşıdığı biz çocuklarına ve torunlarına uzanan tarihte biricik mirasımız Onun yaşam mücadelesi ve azmi oldu. Kuşaktan kuşağa aktarılan denizcilik kültürü ve birikimiyle Türkiye ve dünya denizciliğinde sürdürülebilir, sağlam ve güvenli bir yer edindik. Böylece, geçmişimizden öğrendiklerimizle üreten, büyüyen ve güçlenen bir hikayenin kıymetini de taşımaktayız.
Mavnacılıkla başladığımız denizcilik kültürü, römorkörlere muhtaç mavnalara ilk motorun Mecit Çetinkaya tarafından takılmasıyla denizcilikte bir reforma dönüşmüştür. Böylece kendisi, yelken veya römorkörle ilerleyen mavnaları kendi başlarına seyir yapabilen bağımsız deniz taşıtlarına dönüştürmüştür.
1.Boğaz Köprüsü’nün yapımına kadar özelde İstanbul’un tüm deniz taşımacılığını yapan mavnalara ihtiyacın ortadan kalkmasıyla, motorlu mavnalardan sac teknelerle armatörlüğe ilk adımını atan, yıllar içinde denizciliğin her alanında; gümrüklemeden brokerliğe, oradan da bugün dünyanın tüm denizlerinde gemilerini yüzdüren Manta Denizcilik Şirketi’ne uzanan istikrarlı ve köklü bir geleneğin temsilcileriyiz.
Sadakat ve sağduyuyla sahip çıktığımız tarihimiz, referans ve mirasını sürdürdüğümüz tüm mesleki bilgi ve birikimiyle kurucusu ve sahibi olduğumuz şirketler, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti'nin 98. Yılına dek varlıklarını sürdürüyor olmaları sebebiyle Yüzyıllık Markalar Derneği tarafından tescillenerek onurlandırılmıştır.
Şirketler grubumuzun kurucusu merhum Mecit Çetinkaya’nın 1912 yılında başlayan hikayesi, bir savaşın ortasında tüm ailesini ve aşina olduğu her şeyi kaybettiği bir ömrün ilk adımlarıyla başladı. Hayatının her bir detayının ülkemizin kaderiyle kesiştiği bu hikayede, babamız Mecit Çetinkaya’yı zamanla bir devlet yetimhanesinden, iki aile değiştiren beş yaşında evlatlık bir çocuğa, oradan da denizcilikle tanışıp sahip olduğu denizcilik kültürü ve mirasını taşıdığı biz çocuklarına ve torunlarına uzanan tarihte biricik mirasımız Onun yaşam mücadelesi ve azmi oldu. Kuşaktan kuşağa aktarılan denizcilik kültürü ve birikimiyle Türkiye ve dünya denizciliğinde sürdürülebilir, sağlam ve güvenli bir yer edindik. Böylece, geçmişimizden öğrendiklerimizle üreten, büyüyen ve güçlenen bir hikayenin kıymetini de taşımaktayız.
Mavnacılıkla başladığımız denizcilik kültürü, römorkörlere muhtaç mavnalara ilk motorun Mecit Çetinkaya tarafından takılmasıyla denizcilikte bir reforma dönüşmüştür. Böylece kendisi, yelken veya römorkörle ilerleyen mavnaları kendi başlarına seyir yapabilen bağımsız deniz taşıtlarına dönüştürmüştür.
1.Boğaz Köprüsü’nün yapımına kadar özelde İstanbul’un tüm deniz taşımacılığını yapan mavnalara ihtiyacın ortadan kalkmasıyla, motorlu mavnalardan sac teknelerle armatörlüğe ilk adımını atan, yıllar içinde denizciliğin her alanında; gümrüklemeden brokerliğe, oradan da bugün dünyanın tüm denizlerinde gemilerini yüzdüren Manta Denizcilik Şirketi’ne uzanan istikrarlı ve köklü bir geleneğin temsilcileriyiz.
Sadakat ve sağduyuyla sahip çıktığımız tarihimiz, referans ve mirasını sürdürdüğümüz tüm mesleki bilgi ve birikimiyle kurucusu ve sahibi olduğumuz şirketler, Osmanlı İmparatorluğu’ndan Türkiye Cumhuriyeti'nin 98. Yılına dek varlıklarını sürdürüyor olmaları sebebiyle Yüzyıllık Markalar Derneği tarafından tescillenerek onurlandırılmıştır.